Aeneas Bearing Anchises from Troy, by Carle van Loo, 1729 (Louvre).
Troya kral soyundan olan Asrakos'un oğlu Ankhises tanrıça Aphrodite ile sevişmiş ve Aineias'ın babası olmuştur. Homerik denilen övgülerden Aphrodite'ye ayrılmış olanı, bu sevişmeyi en ufak detayına kadar anlatır. Tanrıça Ankhises'i Ida dağı yamacında sığırları otlatırken görür ve ona tutulur. Phyrigialı bir kız kılığına girerek dağa iner. Prens de bu kıza vurulur. Aphrodite ona şöyle der:
Bir oğlun doğacak, Troya'lılara kral olacaktır o
Ve çocuklarına çocuklar doğacaktır sonsuza dek...
Tanrıça doğuracağı çocuğu büyütmek için nymphlara vereceğini, onu beş yaşında babasına tanıtacağını ve çocuğun kimin olduğu sorulursa Aphrodite'in olduğunu kimseye söylememesini, yoksa Zeus'un çok kızacağını söylerek, Ankhises'i bırakır.
Bir efsaneye göre Ankhises tanrıçanın sözünü tutmaz, fazlaca içtiği bir gün Aphrodite ile seviştiğini söyler ve bununla övünür. Zeus cezalandırır ve topal kalır. Bu yüzden Troya'dan kaçarlarken Aineias'ın onu sırtına almasının nedeninin bu olduğu söylenir.
ne enteresan işlermiş bu eskilerin işleri böyle:)hayatları direk pembe dizi kıvamında yaşıyorlarmış demekki zamanlarında, entrikaları bile ayrı bir orjinal:)
YanıtlaSilAynen öyle Sevgili Alkım daha neler var neler :)
YanıtlaSilHayatlarında her olayı bir sebebe bağlamışlar, tanrılar dünyasında yer edinmişler bazen, bazen cezalandırılmışlar, bazen aşk olmuş aralarında, çocuklar olmuş en çok ta kıskançlık, Zeus'un hiddetine maruz kalmışlar, Zeusta karısı Heranın öfkesini hissetmiş ensesinde:) Mitolojiyi seviyorum:)
YanıtlaSil:) kesinlikle doğru hoşgeldiniz :)
YanıtlaSil