14 Aralık 2010 Salı

AMAZON

Anadolu’nun mythos’a katkıları salt efsane, uydurulmuş masal değildir. Anadolu kaynaklı efsanelerin hemen hepsi olmuş olayları yansıtır, yaşamış kişileri konu alır. Bu yüzdendir ki bir gerçek payı ve tarihsel bir nitelik taşılar. İzlerine destanlarda olduğu kadar tarihçilerin ve coğrafyacıların eserlerinde rastlamamız bunu kanıtlar. Amazon’lar bu gerçeğin en belirgin örneğidir. Anadolu yıllarca anaerkil bir toplum düzeni içinde yaşamış ve bu düzenin simgesi olan Ana Tanrıça’ya değişik adlarla tapınmıştır. Amazon’lar işte bu düzenin kalıntılarıdır, ataerkil özellikte ve nitelikte olan Yunan Mythos’unu bu kadar etkilemiş olması da bu yüzdendir.

Amazon’lardan bahseden en eski kaynak Homeros’tur. “Erkek gibi Amazon’lar” der ve Bellerophontes’in onları yendiğini belirtir. Troya önündeki bir tepede mezarı bulunan Myrrhine ise tanrılaşmış bir kahraman benzer.

Efsaneye göre Amazonlar savaş tanrısı Ares ile Harmonia’nın (yada Aphrodite’nin) kızlarıdır. Savaşçı karakterleri böylece kaynaklarda belli olan bu kadınlar ok ve yaydan başka bir de “labrys denilen iki ağızlı bir baltayı silah olarak kullanırlardı. Bu baltaya hem Girit’te hem de Hitit kabartmalarında rastlanır.Amazon’ların at üstünde savaşmaları,atı yalnızca arabaya koşan ilk Yunanlıları etkilemiş olsa gerek.

Amazon adının kökeni de a-mazon yani memesiz olarak açıklanır. Bu adın nedeni ok atarken yayı göğüslerine rahatça dayayabilmek için bir memelerini kesip yerini dağlamalarıymış.

Başlarında hiçbir erkek bulunmayan bu topluluğu bir kraliçe yönetirdi. Erkekler hizmetçi ve köle olarak yanlarında bulunur. Sadece çocuk doğurmak için cinsel ilişkiye girerler, doğan erkek çocukları öldürerek, sadece kız çocukları yetiştirerek büyütürler.

Yurtları hakkındaki bilgiler de birbirini tutmaz. Çoğu efsanede Karadeniz’de Thermodon (Terme) çayının kıyısında Themiskyra şehrini kurmuşlar ve orada yaşadıklarından bahsedilir. Bu şehir günümüzde Ordu-Fatsa arasında olmalıdır. Argonaut’lar Kolkhis’e varmadan onlarla karşılaşırlar. Başka kaynaklar da onların Kafkas dağları eteklerinde, Trakya’da yada Tuna Nehri ağzında yaşadıklarını söyler. Anadolu’da pek çok bölgede adlarının geçmesi kafaları karıştırmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails