30 Aralık 2010 Perşembe

AMPHINOMOS

John William Waterhouse, Penelope and the Suitors (1912).

Penelopeia'nın talipleri arasında en aklı başında olanıdır. Durgun ve ölçülüdür. Telemakhos'un öldürülmesine karşı çıkar. Öbür talipler gibi dilenci kılığındaki Odysseus'a kötü davranmaz, dövülmesine karşı gelir, talipleri yatıştırmaya çalışır. Yine de diğer taliplerin kaderini paylaşır, Telemakhos'un kargısıyla ölür.

22 Aralık 2010 Çarşamba

AMORES


Latince "aşk" anlamına gelen Amor (Cupido) Roma İmparatorluğu döneminde elinde yayla okluk bulunan tombul,kanatlı bir çocuk olarak canlandırılmıştır. Sanatta çoğaltılan bu figür Venüs'un çevresinde uçuşur gösterilir. Pompei fresklerinin mitolojik sahnelerinde çok görülen Amores figürleri Batı sanatına Rönesans'la girmiş ve Rokoko üslubunun bir özelliği olarak XIX. yüzyıla kadar tutunmuştur.

16 Aralık 2010 Perşembe

AMBROSIA


Homeros destanlarında Olympos Tanrıları "ambrosia" ve "nektar" ile beslenirlerdi. Ölümsüz anlamına gelen ambrosia bir çok çiçek özlerinin katıldığı bir çeşit balmış. Ambrosia ile beslenen tanrılar yaralanmazlar, insanlar içince de ölümsüz olurlarmış.

14 Aralık 2010 Salı

AMAZON

Anadolu’nun mythos’a katkıları salt efsane, uydurulmuş masal değildir. Anadolu kaynaklı efsanelerin hemen hepsi olmuş olayları yansıtır, yaşamış kişileri konu alır. Bu yüzdendir ki bir gerçek payı ve tarihsel bir nitelik taşılar. İzlerine destanlarda olduğu kadar tarihçilerin ve coğrafyacıların eserlerinde rastlamamız bunu kanıtlar. Amazon’lar bu gerçeğin en belirgin örneğidir. Anadolu yıllarca anaerkil bir toplum düzeni içinde yaşamış ve bu düzenin simgesi olan Ana Tanrıça’ya değişik adlarla tapınmıştır. Amazon’lar işte bu düzenin kalıntılarıdır, ataerkil özellikte ve nitelikte olan Yunan Mythos’unu bu kadar etkilemiş olması da bu yüzdendir.

Amazon’lardan bahseden en eski kaynak Homeros’tur. “Erkek gibi Amazon’lar” der ve Bellerophontes’in onları yendiğini belirtir. Troya önündeki bir tepede mezarı bulunan Myrrhine ise tanrılaşmış bir kahraman benzer.

Efsaneye göre Amazonlar savaş tanrısı Ares ile Harmonia’nın (yada Aphrodite’nin) kızlarıdır. Savaşçı karakterleri böylece kaynaklarda belli olan bu kadınlar ok ve yaydan başka bir de “labrys denilen iki ağızlı bir baltayı silah olarak kullanırlardı. Bu baltaya hem Girit’te hem de Hitit kabartmalarında rastlanır.Amazon’ların at üstünde savaşmaları,atı yalnızca arabaya koşan ilk Yunanlıları etkilemiş olsa gerek.

Amazon adının kökeni de a-mazon yani memesiz olarak açıklanır. Bu adın nedeni ok atarken yayı göğüslerine rahatça dayayabilmek için bir memelerini kesip yerini dağlamalarıymış.

Başlarında hiçbir erkek bulunmayan bu topluluğu bir kraliçe yönetirdi. Erkekler hizmetçi ve köle olarak yanlarında bulunur. Sadece çocuk doğurmak için cinsel ilişkiye girerler, doğan erkek çocukları öldürerek, sadece kız çocukları yetiştirerek büyütürler.

Yurtları hakkındaki bilgiler de birbirini tutmaz. Çoğu efsanede Karadeniz’de Thermodon (Terme) çayının kıyısında Themiskyra şehrini kurmuşlar ve orada yaşadıklarından bahsedilir. Bu şehir günümüzde Ordu-Fatsa arasında olmalıdır. Argonaut’lar Kolkhis’e varmadan onlarla karşılaşırlar. Başka kaynaklar da onların Kafkas dağları eteklerinde, Trakya’da yada Tuna Nehri ağzında yaşadıklarını söyler. Anadolu’da pek çok bölgede adlarının geçmesi kafaları karıştırmaktadır.

7 Aralık 2010 Salı

AMALTHEIA

Jugend des Zeus; Jacop Jordaens


Birçok efsanelere göre, Amaltheia; Rheia'nın çocuklarını doğar doğmaz yutan Kronos'tan, Zeus'u kurtarıp Girit'e kaçırdığında, Zeus'a dadılık eden Nympa'nın adıdır. Amaltheia çocuğu bir mağaraya götürmüş ve keçi sütüyle beslemiştir. Bu keçi Helios'tan doğan korkunç bir yaratıkmış, Titanlar ondan öyle korkarlarmış ki Gaia onu Girit mağaralarına saklamak zorunda kalmış. Zeus sonradan bu keçinin postu ile Aigis kalkanını yapmış. Başka bir geleneğe göre Amaltheia bu keçinin adıdır.

Zeus bebekken de güçlüymüş, o kadar ki sütannesi olan keçinin bir boynuzunu kırmış ve kendisine bakan Nympha'ya verip içini dilekdikleri gibi doldurabileceklerini söylemiş. Böylece "Bolluk Boynuzu" olmuş.

2 Aralık 2010 Perşembe

ALTHAIA

 Althaea illüstrasyonu, Johann Wilhelm Baur

Kalydon Kralı Oineus'un karısı, Meleagros ve Deianeira'nın anası. Oğlu Meleagros yedi günlük iken Kader tanrıçaları Althaia'ya gelmişler ve ocaktaki bir odunu göstererek, bu odun yanıp kül olunca, Meleagros da ölecek demişler. Bunu duyan Althaia ocağı hemen söndürmüş ve o odunu alıp bir sandığa saklamış. Ne var ki Meleagros Kalydon avı sırasında Althaia'nın kardeşleri olan dayılarını öldürmüş. Anası da öfkeye kapılarak sakladığı odunu almış ve yanan ateşe atmış. Odun tutuşup kül olmuş ve Meleagros da o saat ölmüş. Althaia yaptığına piman olmuş ve canına kıymış.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails