16 Aralık 2011 Cuma

Arakhne


Arakhne Lydia'lı bir kızmış, babası İdmon Kolophon kentinde kumaş boyacılığı yaparmış, kızı da nakış yapmada, kilim dokumada öylesine usta, öylesine becerikliymiş ki, yokmuş onun üstüne bütün bölgede. Dağdan, ormandan periler gelir şaşakalırlarmış yaptığı işlere. Arakhne ölümlülere elişlerinin hepsini öğretmiş olan tanrıça Athena ile gergefte boy ölçüşebileceğini ileri sürer dururmuş. Tanrıça buna kızmış, kocakarı kılığında Arakhne'nin karşısına çıkmış. Öğütler vermiş, daha alçak gönüllü olmasını, tanrılarla boy ölçüşmekten sakınmasını salık vermiş. Ama Arakhne oralı olmamış, Athena gelsin isterse nakışta yarışalım demiş. Tanrıça o zaman kim olduğunu açıklamış ve başlamışlar yarışa. Athena Olympos'un on iki tanrısını işlemiş nakışına, Arakhne ise tanrıların pek şanlı olmayan serüvenlerini. İşleri bitince Athena bakmış ki kızın nakışı kusursuz, kendikinden aşağı kalmıyor, geçiyor bile. Derken büyük bir öfkeye kapılıp kırmış Arakhne'nin gergefini, yırtmış nakışını, Lydia'lı kız üzüntüsünden kendini asmış. Ama tanrıça hamarat sanatçıyı bir örümcek kılığına sokmuş, sonsuza dek duvar köşelerinde ağ örsün diye.

2 yorum:

  1. Güzel bir hikaye, hikayenin sonunda bir örümceğin çıkacağını tahmin edemedim, bu hikayeyi bilmiyordum:)

    YanıtlaSil
  2. evet Yunan mitolojisinden hemen hemen tüm çiçek hayvan gibi şeylerin böyle bir öyküsü vardır benim de sevdiklerimdendir sevgiler...

    YanıtlaSil