CRE HAMILTON, Gavin; "Hector's Farewell to Andromache" 1775-80
Andromakhe, Mysia bölgesinde Thebai şehrinin kralı olan Eetion’un kızıdır. Eeiton kral Priamos’a dostluk bağlarıyla bağlıdır. Sarayında yedi oğlu ile büyüttüğü tek kızı sevimli, uslu Andromakhe’yi Priamos’un en değerli oğlu Hektor’a verir. Düğün dernek nasıl olmuştur bilinmez. Mutlu günlerini bilmeyiz. Hektor’la Andromakhe ancak yıkım gelip çattığında, İlyada’da anlatılan savaşın dokuzuncu yılında çıkarlar sahneye. Bir çocukları olmuştur: Astyanaks.
Bölgede çapulculuk seferine çıkan Akhilleus, Mysia’ya varmış Andromakhe’nin babası Eeton ve yedi erkek kardeşini gözünü kırpmadan öldürmüştür. Annesini de esir almış büyük kurtulmalık karşılığında bırakmış. Ancak zavallı kadın serbest kaldığı gün ölmüş.
Andromakhe Troya sarayında kadınlar dairesinde hizmetçiler arasında nakış işlemekle, mekik dokumakla vakit geçirir. Her geçen gün bir işkencedir ne kadar yiğitte olsa Hektor’un bir gün düşman kargısı altında can vereceğinden korkar. İki de bir savaşı gözlemek için çocuğunu dadısına verip kuleye çıkar. Bir gün Hektor savaştan ara bulup şehre gelir, karısını evde arar, yok, yiğit batı kapılarına koşar ve karısı ile yavrusunu görür uzaktan ve gülümser. Andromakhe gözyaşları dökerek eline sarılır.
Ah kocacığım, bu hırs yiyecek seni,
Yavruna, talihsiz karına acıma yok sende,
dul kalmama, biliyorum az gün var,
Akha’lar üstüne saldırıp öldürecekler seni.
Sensiz kalmaktansa toprak yutsun beni daha iyi
Benim senden başka dayanağım yok,
alıp götürdüğü zaman ölüm seni
yalnız acılar kalacak bana,
Ne babam var benim, ne ulu anam…
Sen bana bir babasın Hektor,
Ulu anamsın benim, kardeşimsin, arkadaşısın sıcak döşeğimin,
Burada kalede kal, acı bana,
Yetim koma yavrumuzu, karını dul koma.
(İlyada'nın en yürek yakan satırlarındadır bu veda satırları. Bu satırlar için bile tekrar tekrar okunur İlyada)
Hektor acır karısına, ama ne yapsın, bir korkak gibi çekilecek değil ya savaştan. Troya ordusunun desteği ve dayanağıdır.
Günler geçer Hektor ile Akhilleus arasında teke tek savaş başlar. Ölüm-kalım savaşı, İlyada destanının en dramatik sahnesi. Hektor’un ölümüne karar vermiştir tanrılar. Yiğitçe dövüşerek can verir. Troya surlarından bir çığlık kopar. Andromakhe odasında mekik dokurken duyar bu vaveylayı deli gibi fırlar dışarı, Akhilleus’un arabasına bağlayıp toz toprak içinde sürüklediği Hektor’un ölüsünü görünce düşer, bayılır.
Bu işkence dokuz gün sürecektir. Her sabah Akhilleus ölüyü arabasına bağlayıp sürükler. Onuncu günü akşamı Kral Priamos Akhilleus’un yanına gider ve yüreğini yumuşatarak Hektor’un cesedini alır. Andromakhe ağıtlar yakar.
Çilesi bitmez Andromakhe’nin, Euripedes’in tragedyasında görürüz onu. Akhilleus’un oğlu Neoptolemos’un sarayındadır. Neoptolemos Hermione ile evlenmiş fakat çocuğu olmamıştır. Neoptolemos’un tutsak olarak getirdiği Andromakhe’den üç oğlu bir kızı olmuştur. Hermione Andromakhe’yi kıskanır ve öldürmek ister. Tapınağa sığındığı halde öldüreceklerken son anda kurtulur.
şükür kavuşturana:) özlemiştik valla mitolojik yazılarını..
YanıtlaSilben en çokta bunların devrik devrik, tersten konuşmalarına bayılıyorum:)
:) teşekkür ederim çok mutlu oldum Alkım
YanıtlaSilİlyada şahanedir :)