26 Ekim 2010 Salı

ALKMENE

Alkmene, Herakles'i doğururken

Mykene kralı Elektryon’un kızı. Kaza ile babasını öldüren amca oğlu Amphitryon’la evlenmeye razı olur, ama önce kardeşlerini öldüren Taphos’luları cezalandırılmasını ister. Amphitryon bu işi yapmaya gitmişken, Zeus Amphitryon kılığına girer ve birlikte olurlar. Bu sırada Herakles’e hamile kalan Alkmene, bir süre sonra dönen gerçek Amphitryon’a ilgi göstermez. Bu duruma şaşıran Amphitryon aldatıldığını öğrenir ve karısını diri diri yakmak ister. Ancak odun yığınına yağmur yağdırarak Zeus ateşi söndürür. Tanrı buyruğuna uyan Amphitryon doğan Herakles ve Iphikles’i bağrına basar. Alkmene yaşlanınca Zeus onu mutlular adasına götürmüş ve yer altı yargıcı Rhadamanthys ile evlendirmiş. Onun üstüne de hiçbir ölümlü kadınla birlikte olmamış.

25 Ekim 2010 Pazartesi

ALKINOOS

Odysseus, Alkinoos'un Sarayında Francesco Hayez


Bugün Korfu adası olarak bilinen Skherie’ye yerleşmiş, denizci bir ulus olan Phaiak’Ların kralıdır. Alkinoos ülkesinin önderleri, danışmanları ile birlikte yönetir ülkesini. Alkinoos’un ülkesi öyle bir yerdir ki Batı yazının ilk ütopyası olarak tanımlanabilir. İç ve dış düzen Odysseus’a bile parmak ısıttırır. Homeros, kralın sarayını anlatmakla bitiremez. Karısı Arete’ye (Erdem)  olan saygısı da Homeros destanlarında görülen kadına saygının daha yüksek bir aşamasını yansıtır.

11 Ekim 2010 Pazartesi

ALKESTIS

Alkestis'in Ölümü, Angelika Maria Kauffmann

Pelias'ın kızı, Admetos'un karısı. Kadınlar arasında yiğitlik ve fedakarlık örneği olarak gösterilen Alkestis Euripides'in en güzel tragedyalarından birini esinlemiştir.
Genç ve güzel Alkestis kocası Admetos uğruna ölmeye razı olur. Zehri içmiş, can vermiş ve cenazesi mezara indirilmiştir ki, ağıtlarla, iniltilerle çınlayan saraya Admetos'un dostu Herakles gelir. Alkestis'in öldüğünü duyunca, ölüm tanrısı Thanatos'un peşine düşer, onunla boğuşur ve Alkestis'i kollarından koparıp Admetos'a geri getirir.
Bir başka anlatıma göre, ölüler ülkesinin acıma nedir bilmeyen tanrıçası Persephone Alkestis'i görünce yumuşamış ve onu daha genç ve güzel olrak yeryüzüne, diriler arasına geri göndermiş.

8 Ekim 2010 Cuma

ALKAIOS

Perseus ile Andromeda'nın oğlu, Amphitryon'un babası. Amphitryon yiğit Herakles'in ölümlü babası olduğundan, Herakles' ilk olarak Alkaios oğul anlamına gelen Alkides adı verilmiştir sonra değiştirilmiştir. Yiğit bir çok şiirde bu isimle anılır.

7 Ekim 2010 Perşembe

ALEKTO

Öç tanrıçalarından Erinys'lerden biri. Adı "Öfkesi dinmez, barışmak bilmez" anlamına gelir.

6 Ekim 2010 Çarşamba

AKONTIOS

Bor, Paulus; Cydippe with Acontius's Apple 1640

Akontios, Keos adasında yaşayan çok yakışıklı bir delikanlıymış. Günün birince Artemis şenliklerinde Delos’a gitmiş ve yolda Atina’nın en soylu ailelerinden birinin kızı olan Kydippe'ye rastlamış. Görür görmez aşık olmuş. Ama soylu olmadığı için kızı kendisine vermeyeceklerini bilen Akontios bir düzene başvurmuş. Bir ayva -bazı metinlerde elma- alıp üstüne şu sözleri yazmış: “Artemis tapınağı üzerine ant içiyorum ki ben Akontios’a varacağım” ve ayvayı kızın önüne atmış. Ayvayı eline alan Kydippe yazıları yüksek sesle okumuş, meyveyi saha sonra da fırlatıp atmış, ama yemini yemin sayılmış. (belki de “Ayvayı yemek” deyimi buradan geliyordur) Atina’ya döndükten sonra babası kızını üç kez nişanlamış, ama tanrıça hep bir hastalık çıkararak kızın evlenmesine engel olmuş. Delphoi tanrı sözcüsü Akontios’un düzenin açığa vurunca Kydippe’yi Akontios ile evlenmekten başka çare kalmamış.