27 Temmuz 2010 Salı

TELAMON OĞLU AIAS

Akhilleus ve Aias oyun oynarken

Telamon'un oğlu Salamis'li Aias Troya savaşına yalnız on iki gemi getirdiği halde, Akha'ların Akhilleus'tan sonra en yiğit savaşçısıdır. Görünüşü, boyu bosuyla küçük Aias'ın tam karşıtıdır. Akha'larınn kalesi diye anılan Aias'ı Priamos surların üstünden görünce Helene'ye sorar. Helene ise bu yiğidin "Eşi görülmedik Aias' olduğunu söyler.
Aias kalkanı ile dikkat çeker Akha'lar arasında. Korkunç diye nitelendirilen bu kalkan yedi kat deri ve bir kat tunçtan yapılmıştır. Hector'un kargısı altı kat deriyi geçer ve son kata saplanır kalır, Hektor bir kaya parçası alarak Aias'ın kalkanını tam göbeğinden vurur. Ama Aias daha büyük bir kaya ile onu saf dışı eder. Aias Hektor'u alt etmekle kalmaz pek çok Troya'lı yiğidi de öldürür.
Akhilleus öldükten, Troya savaşı bittikten sonra Thetis'in tanrı Hephaistos'a yaptırdığı silahlar kime kalacak diye bir kavga başlar. Thetis silahların yiğit Aias'a kalmasını ister ama Agamamnon ile Menelaos ne yapıp edip silahları Odysseus'a verirler. Aias çileden çıkar, bir hezeyan halinde Akha ordusu diye bir sığır sürüsüne saldırır. Hepsini öldürdüm diye şenlik yapar. Aias kendine gelip Akha ordusu yerine sığırları öldürdüğünü görünce utanır, düşmanlarına rezil olmayı göze alamaz. Böyle bir acı ile yaşayamayacağını anlar ve kendini kılıcını üzerine atar ve canına kıyar.

16 Temmuz 2010 Cuma

OILEUS OĞLU AIAS

Aias'ın Kassanra'yı Tapınaktan Çıkarışını konu eden kırmızı figürlü Atina seramiği (yaklaşık İ.Ö. 440-430)
Aias kırk tane kara gemiyle gelmiştir Troya'ya, ama onun savaşçıları kimseye benzemez. Okçu Lokrisli'ler hafif silahları kullanmakta ustadır. Aias Hector ile teketek savaşmaya hazırdır, gemilerin yanındaki çetin boğuşmaya katılır. Patroklos'un ölüsünü Troya'lıların elinden kurtarmaya da yardım eder. Ama sert, kavgacı ve kimi zaman kabadır; Patroklos'un ölüsü için yapılan araba yarışında Aias İdomeneus ile kavgaya tutuşur. Aralarını sonra Akhileus bulur, yatıştırır. Ama bu kötü huyu Aias'ın başına bela olacaktır. İlyada'daki olaylardan sonrasını anlatan destanlarda Aias'ın işlediği bir suç anlatılır. Troya düşünce Priamos'un kızı Kassandra Athena tapınağına sığınmış, tanrıçanın heykeline sımsıkı sarılmıştı. Aias kızı sığınağından ayırmak, dışarı çekmek ister ve dinsel töreleri hiçe sayarak bu işi başarır (Yunanlılarda suçlu biri bile tapınağa sığınsa hiç bir şekilde oradan kimse çıkaramaz. Tapınağın Asyl -dokunulmazlık- hakkı vardır). Akha'lar bu günahı kendisine ödetmek için Aias'ı taşlamaya başlarlar. Bu sefer kendisi Athena tapınağını sığınır. Tanrıça yiğidi ölümden kurtarır ancak yaptığını cezasız bırakmaz. Dönüş yolculuğunda Aias'ın gemisi fırtınada batar. Poseidon Aias'ı kurtarır ama Athena'nın öfkesinden kurtulduğuna böbürlenir. Athena bu kez affetmez ve Zeus'un yıldırımını alarak Aisa'ı öldürür.

Aias'ın günahını yurduda çeker. Aias'ın ölümünden sonra bile uzun yıllar Lokrislilerin toprağı verimsiz kalır, salgınlar görülür. Delphoi'ye bunun sebebi sorulduğunda tanrı sözcüsü şu cevabı verir: " Kassandra'nın ırzına geçilmesinin kefareti olarak her yıl iki genç kız Troya'ya gönderilmeli ve Athena tapınağına kurban edilmelidir. Bu töre de bin yıl sürmeli." Lokrisliler bunu yapmışlar ancak ikinci yıldan sonra kızlar kurban edilmeyip rahibe olarak Troya'da kalmışlardır.

8 Temmuz 2010 Perşembe

AIAKOS


Aiakos, Minos ve Rhadamanthys ile

Yunanlıların en dürüstü, en dindarı diye adlandırılan Aiakos, Zeus'la su perisi Aigina'nın oğludur. Annesinin adını alan Aigina adasında kral iken uyruklarını hepsi vebadan ölmüş, Aiakos da babası Zeus'a yalvarmış böylece Zeus adada bol sayıda bulunan karıncaları insana dönüştürmüş. Karıncadan olan bu adamlara Myrmidon'lar (Myrmeks=Karınca) denmiş. Aiakos'un torunu Akhilleus sonraları Myrmidon'lar kendi ordusu olarak Troya'ya götürmüştür.
Tanrıların çok sevdiği Aiakos'tan Yunanlılar bir dilekte bulunmuşlar; Ülkeyi kasıp kavuran kuraklığa bir son vermesi çin Zeus'a yakarmasını istemişler. Zeus bu dileği de yerine getirmiş.
Aiakos'un Aigina'dan Telamon ile Peleus, bir deniz kızı olan Psamathe'den Phokos adlı bir oğllu olmuş. Phokos atletik yarışmalarda başarılı olmasını kıskanan ağabeyleri onu kafasına bir disk atarak öldürmüşler. Aiakos da hak yerini bulsun diye oğullarını adadan sürmüş.
Bu hakseverliği ona öldükten sonra Hades ülkesinde yargıç olmayı sağlamış. Homeros yargıç olarak Aiakos'un adını anmasa da Platon ondan ölüler yargıcı olarak bahseder. Minos ve Rhadamanthys'in yanında ölüleri yargıladığından bahseder.

1 Temmuz 2010 Perşembe

AGLAIE


Antonia Canova Kharites



Boticelli'nin Primavera adlı tablosunda detay

Raphael'in Kharites



Adı parlak anlamına gelen Aglaie, Zeus ile Eurynome'nin üç Kharit tanrıçadan biridir. Hesiodos'a göre Aglaie Kharitlerin en gencidir ve tanrı Hephaistos ile evlenmiştir.

KHARITES (Kharitler):


Kharit'ler göze hoş olanı simgeleyen tanrıçalardır, nitekim adları da parlaklık, ışıltı ve güzelllik anlamına gelen "kharis" sözü ile ilgilidir. Hesiodos;

Okeanos kızı Eurynome'yle evlendi Zeus,
güzelliği görenleri büyüleyen uyum tanrıçayla;
üç kızı oldu ondan, Kharit'ler, Üç Güzeller:
Aglaie, Euphrosyne ve sevimli Thalia.

Kharit'ler tanrıların da insanların da yüreğine neşe ve sevinç serpen tanrıçalardır. Musa'larla birlikte Olympos'ta otururlar, Apollon'un alayına katılarak horon teperler, ezgi söylerler. Kharit'ler her çeşit sanat işini esinleyen ve koruyan, insanda ve tanrıda yaratıcılık doğuran tanrıçalardır. Harmonia'nın elbisesine nakışı onlar yapmıştır. Athena'nın yanı başında görünürler, Aphrodite'yle Eros'un ve kimi zamanda Dionyssos'un alayına katılırlar.

Aprodite doğar doğmaz, Himeros ile birlikte onun ardından koyuldukları gibi onu süslemede hep görev başında gösterilirler.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails